Bu sene Nobel Barış Ödülü’nü FARC gerillaları ile 50 yıldır süren savaşı bir anlaşma ile bitiren Kolombia Cumhurbaşkanı Juan Manuel Santos aldı. Bizim ülkemiz gibi bir süreçte olan bir yerde beklentim, tüm politikacıların, politik bilimcilerin, köşe yazarlarının bu barış anlaşmasından bahsetmesi idi… Ama sanki konunun bizimle hiç bir alakası yokmuş gibi geçti gitti… Okuyalım, belki bazı dersler çıkarırız…

Mutlaka eleştirilebilecek yanları olan bir anlaşma ve kişi, ancak bir yandan da umut verici… FARC gerillaları ile olan iç savaş, dünyanın en uzun zamandır devam eden çatışması, 50 yıldır devam ediyordu. Anlaşmanın merkezinde kurbanlar ve onların hakları yer tutuyor, ayrıca içeriğinde toprak reformu, uyuşturucu ile mücadele, her iki taraftan suçluların cezalandırılması ile birlikte FARC’ın suça karışmamış bireylerinin bir politik parti kurarak mücadelelerini legal ortamda devam etmesi de var.

Anlaşmaya varabilmek için Kolombiya hükümet yetkilileri altı sene boyunca Havana’da önce gizli, sonra da açık olarak FARC liderleri ile görüşmüşler. Süreç içerisinde her iki taraf da birbiri ile savaşmaya devam etmiş, bir kaç kez barış süreci sona erme aşamasına gelmiş, ancak tarafların sonuca bağlılıkları, ülkenin yılmışlığı, kurbanların acıları, her iki tarafı da süreçte tutmuş.

Santos’un Nobel Ödül Töreni konuşması ve süreç, bence en başta tüm politikacılar ve idareciler, sonra da tüm insanlar tarafından incelenmeli. Konuşmadan bazı dikkat çeken başlıkları seçtim ve çevirdim.

Santos diyor ki:

“Ben savaş zamanında liderlik hizmeti sundum, aynı zamanda barış zamanında da. Deneyimime göre barış yapmak, savaşmaktan çok ama çok daha zor bir şey. Mutlaka savaşmamız gerektiğinde, kesinlikle savaşmalıyız. Barış yolları tıkalı olduğunda, Savunma Bakanı olarak bu illegal silahlı gruplarla savaşmak birinci görevimdi, ve bu gruplarla etkin ve kararlı bir biçimde savaştım.”

“Ancak herhangi bir anlaşmazlığın sonunun düşmanı ortadan kaldırmak olduğunu düşünmek aptallıktır. Şiddet içermeyen alternatifler mümkünken güç kullanarak gelen bir zafer, insan ruhunun yenilgisinden başka bir şey değildir.”

“Sadece güç kullanarak zafere ulaşma çabası, düşmanınızı tamamen mahvetmek peşinde koşmak, son nefesine kadar savaşmak, düşmanınızı kendiniz gibi bir insan olarak, dialog kurabileceğiniz biri olarak görmeyi beceremediğiniz anlamına gelir. Dialog… herkesin onuruna saygı göstermeye dayanarak… Kolombiya’daki kaynağımız işte buydu.”

“Kurbanlar adalet ister, ancak her şeyden fazla, gerçekleri bilmek isterler, ve onlar – cömertlik ruhu ile – başka hiç bir kurbanın onların çektiklerini çekmemelerini isterler.”

“Harvard Kennedy School of Government’tan hocam, Center for Public Leadership’in kurucusu Profesör Heifetz bir keresinde bana bilgece bir tavsiyede bulunmuştu:

“Ne zaman cesaretini kaybetmiş, bitkin, karamsar hissedersen, kurbanlarla konuş. Onlar sana devam edebilmen için gerekli itimi ve gücü vereceklerdir.””

“Ve aynen bu şekilde oldu. Her bulduğum fırsatta, bu savaşın kurbanları ile konuştum ve onların kalpleri parçalayan hikayelerini dinledim. Onlardan bazıları şu an bize neden stabil ve kalıcı bir barış inşa etmenin önemli olduğunu hatırlatmak üzere aramızda.”

“Yüzleştiğim büyük paradoks şu oldu: bu çatışmanın acısını kendi etlerinde hissetmeyenler barışı kabul etmeye en az yanaşanlarken, asıl kurbanlar affetmeye, ödeşmeye ve geleceğe nefretten arınmış bir kalple yüzlerini dönmeye en istekli olanlar.”

“Kolombiya’nın barış sürecinden bir kaç ders çıkarılabilir, ve bunları dünya ile paylaşmak isterim:

  • Kendinizi doğru şekilde hazırlamalısınız ve tavsiye almalısınız; kendi ülkenizdeki ve dünyadaki başarısızlığa uğramış barış süreçlerini incelemeli, başarılarını ve problemlerini anlamalısınız.
  • Müzakerenin gündemi odaklı ve spesifik olmalı, silahlı mücadele ile doğrudan alakalı konuları hedeflemeli, ulusun yüzyüze olduğu tüm problemlere dokunmaya çalışmamalıdır.
  • Müzakereler bir medya sirkine dönüşmenin engellenmesi için gizli bir şekilde yürütülmelidir.
  • Başka bir Nobel ödülü sahibi olan İzak Rabin’den aldığım bir derse göre, bazen aynı zamanda savaşırken konuşmaya devam etmek gerekecektir.
  • Nihai hedefine ulaşabilmek için bazen zor, cesur ve çoğu zaman popüler olmayacak kararlar vermeye hazır olman lazım. Bu benim vakamda, kendileri ile derin ideolojik farklılıklara sahip olduğum ve olmaya devam ettiğim komşu ülkelerden yardım istemek oldu.
  • Herhangi bir asimetrik savaşın politik çözümü için bölgesel destek vazgeçilmezdir. Şanslıyız ki bölge ülkeleri bugün herhangi bir toplumun sahip olabileceği en yüce ideal olan barış arayışında müttefiklerdir.
  • Ayrıca çok önemli bir hedefe de ulaştık: Barıştan vazgeçmeden ulaşabileceğimiz maksimum adalete ulaşmamızı sağlayan bir geçiş adalet süreci modeli üzerinde anlaşabilmek. Bu modelin Kolombiya barış sürecinin dünyaya en büyük katkılarından biri olacağından şüphem yoktur.”
  • Umarım bu süreci bizim liderlerimiz de inceler ve ders alırlar. Yoksa Kolombiya’nın 50 yıl süren sürecinden de çok uzun bir süreç bizi bekliyor…

Santos’un konuşmasının tamamı: https://www.nobelprize.org/…/l…/2016/santos-lecture_en.html…

Kolombiya barış süreci ile ilgili Wikipedia makalesi:
https://en.wikipedia.org/wiki/Colombian_peace_process