Değişimden bahsediyor herkes. Devamlı değişim… Bütün seminerler ve eğitimler, katılımcıları sürekli değişime hazırlayacaklarını anlatıyorlar. Aşk ilişkilerimizde her kavgadan sonra, taraflardan biri veya ikisi birden, değişmeye söz veriyorlar. İş yerinde, evde, sokakta, okulda herkes değişimden bahsediyor.  Önümde, benim değiştirmem gereken şeylerin bir listesi var.

Bahsedilen öylesine, rastgele bir değişim değil. İyiyi, gelişmeyi amaçlayan bir değişim bu niyetlendiğimiz. Büyümekten, hatta evrimleşmekten bahsediyoruz, değişme kelimesini kullandıktan hemen sonra. Amaçlı bir değişim, bizi olduğumuz yerden daha güzele doğru götürecek, problemlerimizi ve sorunlarımızı ortadan kaldıracak bir değişim bu.

Ve değişimler oluyor. Hiç durmadan değişiyor herşey, ve bir de bakıyoruz ki değişmeyen bir biz kalmışısız. Bütün o verilen sözler, yapılan planlar, harcanan paralar sonucunda değişim, bizim kapımızı şöyle bir tıklatıp gitmiş. Neden iki kere çalmamış ki diyoruz ama, içimizden biliyoruz, evde yok numarası yapan aslında biziz.

İnsanın yaşam duruşu ile ilgili önemli bir değişiklik yaparken ve yaptığı değişiklikleri kalıcı kılarken ihtiyaç duyacağı bazı nitelikler var. Bu nitelikler tam olarak hazır bulunmadığında, çoğu zaman yapmayı amaçladığımız değişiklikler ya tam hedefini bulmuyorlar, ya da planlama aşamasının ötesine geçemiyorlar. Onun için herhangi bir değişiklik yapmak üzere yola çıkmadan önce bavulumuza ihtiyaç duyacağımız şeyleri koyduğumuza emin olmalıyız.

Herhangi bir danışanımla, yapmak istedikleri değişiklikler üzerinde konuşurken, hep aklımın bir köşesinde bence önemli bir değişikliğe eşlik etmesi gereken bu nitelikler var. Thomas Leonard’ın fikirlerinden de yararlanarak oluşturduğum değişim nitelikleri listem şöyle:

İsteklilik, sadece bir değişimi istemek değil. Bu değişikliği yapmak ve kalıcı kılmak için göze alabildiklerimizdir isteklilik seviyemizi, sebat seviyemizi belirleyen. Sadece kozmetik bir değişikliği mi amaçlıyoruz, veya bu değişikliği yaşamımızda kalıcı ve anlamlı kılmak için derinlere, düşüncelerimize, inançlarımıza, davranışlarımıza, hatta tabularımıza kadar bakmayı göze alıyor muyuz?

Hazır olmak, söz konusu değişikliğin gerektirdiği çalışmayı yapacak zamana sahip, zihinsel, ruhsal ve bedensel olarak hazırlamış olmak demek. Değişime hazır olan kişi, büyük bir değişikliği kolaylıkla gerçekleştirebilir.

Yapabilir olmak, çok önemli olan fakat göz ardı ettiğimiz bir konu. Bazen değişimi yapacak yeteneğe, güce, kuvvete, beceriye, yaratıcılığa, kaynağa sahip olmayabiliriz diyor T. Leonard. Amaçladığımız değişimin gerektirdiği bütün kaynakları planlayıp edinmek, başarılı olmak için yaptığımız en önemli yatırım olabilir.

Değişimi kaldırabilmek, değişimi kalıcı kılmanın en önemli öğesi. Bir çoğumuz başarıyı yakalıyoruz, ama orada kalmakta zorlanıyoruz. Bir sezon gol kralı olup ertesi yıl yedek klubesine düşen futbolcu gibi, başarıya ve değişime içinde barınacağı duygusal bir kap hazırlamazsak, sonuç hüsran ve bıkkınlık olabilir.

Arzu, istekten öte, değişime, sonuç almaya bir ihtiyaç, neredeyse bir tutku demek. Değişim ve başarı için böyle bir tutku ve arzuya sahip olduğumuzda, diğer maddeleri tamamlayarak yola çıkmak çok daha kolay olacaktır.

Herhangi bir değişim çabasına girişirken bu nitelikleri değerlendirmemizin amacı, o yola çıkmaya karar vermek veya vazgeçmek değil tabi ki. Tam tersine emeğimizi en fazla nereye harcamamız gerektiğini belirlemek. Bu listenin üstünden geçerek güçlü ve zayıf yanlarımızı ve kör noktalarımızı belirleyebilir ve enerjimizi görmediğimiz bir duvara defalarca çarparak harcayacağımıza asıl değişimi mümkün kılacak noktalara yönlendirebiliriz.